Velayet Davası Ve Velayetin Değiştirilmesi / İptali
- 20 Eylül 2019
- Yayınlayan: Avukat Devrim Bozkurt
- Kategoriler: Aile Hukuku, Boşanma Velayet Nafaka Davaları, İlgi Alanları, Makale & Haberler, Medeni Hukuk
Velayet Davası Nedir?
Reşit olmayan bir çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Herhangi yasal bir sebep olmadıkça velayet, anadan ve babadan alınamaz. Hâkim, bir vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanmış ergin çocuklar da; ananın, babanın velayeti altında olurlar.
Velayet davası; çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin, öbür eşe karşı açtığı bir aile hukuku davasıdır. Velayet davaları, her zaman aile mahkemesinde açılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’na göre velayet; çocukların bakım, eğitim, öğretim, korunma ile temsil görevlerini kapsar. Ana ve babanın hak ve ödevleri; çocuklarına bakmak, gözetmek, yaşamsal ihtiyaçları sağlamak; yetiştirilmelerini ve eğitim ihtiyaçlarını yerine getirmektir. Dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, ahlâk sahibi, çalışkan ve bilinçli bir insan olarak yetiştirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Velayetin kaldırılması ile değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ananın ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç ise, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Diğer bir anlatımla, velayetin düzenlenmesinde aslolan; küçüğün yararını korumak ve de geleceğini güvence altına almaktır.
Velayetin değiştirilmesine yönelik istemler incelenirken, ebeveynlerin isteklerinden ziyade; çocuğun üstün yararı daima göz önünde tutulmaktadır.
Velayet Düzenlemesinde İdrak Yaşı Kavramı
Mahkemeler, belirli yaşın üstündeki çocukların velayetini düzenlerken; çocuğu kesinlikle dinlemeli ve velayetin kime verileceği hakkında görüşünü sormalıdır. Yargıtay uygulamalarına göre, çocuğun idrak yaşı; 8 yaş ve üzeridir. 8 yaş ve üzerinde olan çocukların görüşü alınmadan; velayet düzenlenmesi, değiştirilmesi, kaldırılması mümkün değildir.
Evlilikte Velayet Nasıl Kullanılır?
Evlilik, sağlık bir şekilde devam ettiği sürece; ana ve baba, çocuğun velayetini birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş ve ayrılık kararı alınmışsa; hâkim, çocuğun velayetini eşlerden herhangi birisine verebilir.
Velayet, anne ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana; boşanmada ise, çocuğun bırakıldığı tarafa aittir. Ana, kısıtlıysa yahut velayet kendisinden alınmışsa; hakim, çocuğa bir vasi atar veya velayeti babaya verir.
Eşler, üvey çocuklarına; özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler. Kendi çocuğunun üzerinde velayetini kullanan eşe, diğer eş yardımcı olur.
Velayetin Kapsamı Nedir?
Ana ve baba, çocuğunun bakım ve eğitimi konusunda; çocuğunun menfaatini göz önünde tutarak, karar alırlar. Çocuk da, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür. Anne ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa; hayatını düzenleyebilme olanağı tanırlar. Önemli konularda, olabildiğince onun düşüncesini de göz önünde tutarlar.
Çocuk, ana ve babasının rızası haricinde; evi terkedemez veya yasal bir sebep olmaksızın ebeveynlerden alınamaz. Çocuğun adını, annesi ve babası koyar.
Velayet Altındaki Çocuğun Eğitimi
Anne ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitir; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki, sosyal gelişimini sağlar. Çocuğun dini eğitimini belirleme hakkı, anne ve babaya aittir. Anne ve babanın, tüm bu konulardaki haklarını sınırlayabilecek her türlü sözleşme geçersizdir.
Velayet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, aynı vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir. Çocuğun menfaati tehlikeye düştüğünde, anne ve baba duruma çare bulamazsa; hâkim, çocuğun korunmasında önlemler alır. Çocuk devlet korumasına alınabilir ve devlet tarafından gözetimde tutulabilir.
Velayetin Değiştirilme Nedenleri
Velayetin değiştirilmesi için, bir olayın olması ve de bu durumun, velayet görevini aksatmış olması gereklidir. Bu durum, velayetin değiştirilmesini; velayetin kaldırılmasından ayırmaktadır. Çünkü velayetin kaldırılmasında, velayet görevinin ağır şekilde kötüye kullanılması ve aşırı ihmal edilmiş olması aranır.
Velayetin değiştirilmesinde; anne veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka yere gitmesi veya ölmesi gibi sebepler etkilidir. Velayetin değiştirilmesiyle, velayeti kendisinde bulunmayan anne yahut babanın; çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı bulunur. Mahkeme aracılığıyla da, bu kişisel ilişkinin tesisi gerekir.
Velayeti kendisine verilmeyen tarafın, çocuğun bakım ile eğitim giderlerine; gücü oranında katılmak zorunda olduğu unutulmamalıdır. Bu durum, iştirak nafakası olarak bilinir. Bu nafaka, velayetin değiştirilmesine yönelik; mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekli bir nafakadır.
Velayetin Kaldırılması ve İptal Şartları
Hâkim, bazı hâllerde velayetin kaldırılmasına karar verebilir. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalıklar, başka yerde bulunması gibi velayet görevini yerine getirememesi; bunda etkilidir. Kısaca, anne ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesinden ve ona karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanır.
Velayetin kaldırılması, mevcut çocuklar ve doğacak bütün çocukları kapsar. Velayet, eğer anne ve babanın her ikisinden de kaldırılırsa; çocuğa bir vasi atanır.
Velayete sahip olan ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmemektedir. Çocuğun menfaatini gerektirdiğinde, velayet sahibi değiştirilebileceği gibi; duruma, koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi atanabilir.
Velayetin Kaldırılması Hâlinde Anne ve Babanın Yükümlülükleri
Velayetin kaldırılması hâlinde, anne ve babanın; çocuklarının bakım ile eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder. Anne ve baba ile çocuğun ödeme gücü yok ise, bu giderler devletçe karşılanır. Nafakaya ilişkin olan hükümler saklıdır.
Koşulların Değişmesi Hâlinde Velayetin Durumu
Bazı koşulların ve durumların değişmesi hâlinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin de; yeni koşullara uydurulması gerekmektedir. Velayetin kaldırılmasını gerektiren sebepler ortadan kalkmışsa, velayet durumu yeniden düzenlenebilir. Yeni şartlara göre, hakim; re’sen ya da anne veya babanın istemiyle, velayeti geri verebilir.
Avukat Devrim Bozkurt
Kadıköy / İstanbul – Türkiye