Kripto Varlıklarla İlgili Yasa Tasarısı – Madde Gerekçeleri
- 27 Mayıs 2024
- Yayınlayan: Avukat Devrim Bozkurt
- Kategori: Makale & Haberler
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Madde ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun tanılar maddesine uluslararası düzenlemelerle uyumlu olacak şekilde “kripto varlık”, “cüzdan”, “kripto varlık hizmet sağlayıcı”, “kripto varlık saklama hizmeti” ve “platform” tanımları ile Kanunun çeşitli maddelerinde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile ilgili hükümler yer aldığından “TÜBlTAK” kısaltması eklenmektedir.
MADDE 2- Hâlihazırda Sermaye Piyasası Kanununun 13’üncü maddesi uyarınca sermaye piyasası araçlarının senede bağlanmaksızın kayden ihracı esas olup, kaydi sermaye piyasası araçlarına ilişkin hakların Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde izlenmesi gerekmektedir. Söz konusu maddeye eklenen hüküm ile sermaye piyasası araçlarının Merkezi Kayıt Kuruluşu sistemine dâhil olmadan kripto varlık olarak ihraç edilebilmesi için esaslar belirlenmesine yönelik Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 3- Maddenin birinci fıkrası ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlamaları için Sermaye Piyasası Kurulundan izin almaları zorunlu tutulmaktadır. Fıkrada gözetim ve denetim altında olan diğer finansal kuruluşlara benzer şekilde platformların faaliyet şartlarına, organizasyon yapılarına, sermayelerine, bilgi sistemlerine, pay devirlerine, yöneticilerine ve personeline ilişkin esasların belirlenmesi hususunda Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilmektedir. İkinci fıkra kripto varlık hizmet sağlayıcıların sistemlerinin güvenli bir şekilde yönetilebilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak, önlemleri almak ve gerekli iç kontrol birim ve sistemlerini oluşturmakla ilgili yükümlülüklerini düzenlemektedir. Ayrıca, kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluşlarına ve/veya faaliyete başlamalarına Sermaye Piyasası Kurulunca izin verilebilmesi için bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun belirleyeceği kriterlere uygunluk aranacak olup, böylece bilgi sistemleri ve teknolojik altyapının güvenilirliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Üçüncü fıkra ile platformların ortaklarına ve yönetim kurulu üyelerine ilişkin olarak diğer sermaye piyasası kurumlarıyla benzer şekilde birtakım asgari şartlar getirilerek gerekli mali güç ve işin gerektirdiği dürüstlük ve itibarın sağlanması amaçlanmaktadır. Dördüncü fıkra ile platformlar üzerinden kripto varlıkların alınıp satılmasına; kripto varlıkların takasına, transferine ve saklanmasına ilişkin usul ve esasların Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenleneceği belirtilmektedir. Beşinci fıkra ile kripto varlık alım satım faaliyetinin özel olarak atıf yapılmış hükümler dışında Kanunun diğer hükümlerine tabi olmadığı düzenlenmektedir. Bu suretle kitle fonlamasında olduğu gibi kripto varlıkların da özel birtakım hükümlerle düzenlenmesi yöntemi benimsenmektedir. Fıkrayla sermaye piyasası araçlarına özgü haklar veren kripto varlıklar dışındaki kripto varlıkların sermaye piyasası araçları tanımı dışında, kripto varlık alım satım faaliyetinin de yatırım hizmet ve faaliyetleri tanımı dışında tutulması amaçlanmaktadır. Altıncı fıkra ile öncelikle sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan kripto varlıklara ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilmesi amaçlanmaktadır. Fıkrada özgün blokzinciri oluşturulması konusundaki yazılım mimarisi ve buna ilişkin teknolojiyi temsil eden kripto varlıkların satış ya da dağıtımının yapılması da düzenlenmekte, bu kapsamda dağıtık defter teknolojisinin veya benzer bir teknolojik altyapının geliştirilmesi suretiyle oluşturulan, değeri bu teknolojiden ayrıştırılamayan nitelikte olan kripto varlıkların satış ya da dağıtımının yapabilmesine yönelik Sermaye Piyasası Kurulunca belirleme yapılmasına imkân sağlanmaktadır. Bu nitelikteki kripto varlıkların belirlenmesi aşamasında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumundan ya da diğer kurum ve kuruluşlardan teknik rapor alınması öngörülmektedir. Bu kripto varlıkların ülkemizde gelişiminin önünün açılması, blokzinciri ekosisteminde uluslararası mukayeseli üstünlük sağlanabilmesi ve liderlik yapılabilmesi için önem arz etmektedir. Yedinci fıkrada diğer kurum ve kuruluşların diğer mevzuattan kaynaklanan haklarının saklı olduğu belirtilerek araçtan bağımsızlık ilkesine vurgu yapılmaktadır. Bu çerçevede, kripto varlıklar taşıdıkları özelliklere ve vadettikleri haklara göre farklı kurumların görev ve yetki alanlarına girmeleri durumunda bu kurumların görev ve yetkilerinin ilgili kripto varlıklara ilişkin olarak da kullanılabileceği açıkça vurgulanmaktadır. Böylelikle kripto varlıkların ve bunları çıkaranların ülkemizin mer’i mevzuatından bağımsız olmadığı, nitelikleri ve alıcılarına vadettikleri haklara göre muameleye tabi tutulabilecekleri ortaya konmaktadır. Sekizinci fıkra ile kripto varlıkların çok çeşitli olabildiği dikkate alınarak, mevcut Kanunun bu kripto varlıklardan sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan ya da Sermaye Piyasası Kurulunun satış ve dağıtımına yönelik esasları belirlemesi öngörülen dağıtık defter teknolojisinin veya benzer bir teknolojik altyapının geliştirilmesi suretiyle oluşturulan, değeri bu teknolojiden ayrıştırılamayan nitelikte olan kripto varlıklar ile platformlarda alım satıma konu olan kripto varlıklarla sınırlı olduğu belirtilmektedir. Belirtilenler dışında ekosistem içerisinde yer alabilecek diğer kripto varlık türlerine bu Kanunun uygulanmayacağına açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır. Böylelikle ekosistemin gelişimine kısıtlayıcı bir yaklaşımın getirilmemesi öngörülmektedir. Dokuzuncu fıkra ile kripto varlıklarla yapılan her türlü işleme ilişkin 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile ilgili ikincil mevzuat kapsamında Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla düzenleyici ve sınırlayıcı esasların tayin ve tespit edilebileceği belirlenmektedir. Onuncu fıkra ile sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin finansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmelerine benzer şekilde kripto varlıkların da 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunundan muaf tutulması amaçlanmaktadır.
MADDE 4- Maddenin birinci fıkrasıyla işlem koşullarının ve sunulacak hizmet şartlarının açık ve belirli olmasını teminen, müşterilerle kripto varlık hizmet sağlayıcılar arasında sözleşme imzalanması zorunlu tutulmakta ve sözleşme unsurlarına ilişkin belirleme yapma yetkisi alınmaktadır. Bankalar ve aracı kurumlar gibi diğer finansal kuruluşlara tanınan uzaktan iletişim araçlarıyla sözleşme ilişkisi kurma imkânı kripto varlık hizmet sağlayıcılara da tanınmaktadır. Fıkrada kripto varlık hizmet sağlayıcıların müşterilere karşı sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran her türlü sözleşme şartının geçersiz olduğu düzenlenmekte ve müşterilerin itiraz ve şikayetlerinin çözüleceği dâhili mekanizmalar oluşturulması zorunlu kılınmaktadır. Bunlara ek olarak, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve alt düzenlemeleri çerçevesinde kripto varlık hizmet sağlayıcılar yükümlü olarak belirlendiği için kimlik tespiti yükümlülüğü vurgulanmaktadır. İkinci fıkra ile platformlarda işlem görecek kripto varlıklarla ilgili esaslar belirlenmektedir. Kripto varlıkların merkeziyetsiz ekosisteminde çok sayıda kripto varlık ihracı gerçekleşmekte ve bunlar dünya üzerindeki platformlarda alım satıma konu edilmektedir. Bu kripto varlıkların bir kısmı ciddi ve tutarlı bir altyapıya sahipken, bir kısmı hane halkının gösterdiği yüksek ilgiden kısa vadede faydalanmayı amaçlamakta, bir kısmı ise doğrudan suiistimal amacım taşıyabilmektedir. Kripto varlıkların merkezi bir otorite tarafından iyi – kötü şeklinde ayrılması mümkün olmayıp, bu şekilde bir yaklaşım kripto varlık ekosisteminin temel felsefesiyle de bağdaşmamaktadır. Kripto varlık alımı yapanlar başarılı olacaklarını öngördükleri varlıkları risk alarak erken aşamada almak istemekte, dolayısıyla platformlarda işlem görecek kripto varlıkların çok kısıtlayıcı bir şekilde belirlenmesi gelecekteki fırsatlara engel olunması olarak algılanabilmektedir. Bu noktada sistem içerisinde bir denge unsuru sağlayabilmek bakımından platformlara nezdlerinde işlem görecek kripto varlıkların belirlenmesine ve bunların işlem görmesinin sonlandırılmasına ilişkin yazılı prosedür oluşturma zorunluluğu getirilmekte ve bu konuda ilave ilke ve esasları düzenleme yetkisi Sermaye Piyasası Kuruluna verilmektedir. Belirlenecek ilke ve esaslarda, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun ve gerekli görülecek diğer kurum ve kuruluşların görüşlerinin de alınması suretiyle teknolojik kriterlere yer verilmesine de imkân sağlanmaktadır. Fıkrada ilave olarak, bir kripto varlığın platformlarda işlem görmesinin, bunların kamuca tekeffülü anlamı gelmediği vurgulanarak kripto varlık satın alan kişilerin aldıkları risklerle sorumlu olacakları belirtilmektedir. Üçüncü fıkra ile platformlarda fiyat oluşumu ve piyasa bozucu eylemlerle ilgili hususlar düzenlenmektedir. Kripto varlıklarda fiyat oluşumu konusunda genel kabul görmüş yaklaşımlar ve referans noktalan bulunmamaktadır. Esasen uluslararası çatı kuruluş ya da ülke otoriteleri tarafından hazırlanan raporlarda, kripto varlıkların değerine temel oluşturan unsurların tam belirli olmaması, anonimite ve merkeziyetsizlik gereği şeffaf olmayan mülkiyet bakiyesi dağılımları, işlemlerin gerçekleştiği platformların bir kısmının faaliyet göstermek için düzenlenme seviyesi yetersiz ülkeleri tercih etmeleri gibi sebeplerle kripto varlıklar tanımsal olarak manipülatif kabul edilmektedir. Mukimlik prensibinin geçerli olmayabildiği, merkeziyetsizliğin esas olarak görüldüğü kripto varlık alım satım piyasalarında aynı varlıklar eşanlı olarak birden fazla ülke piyasasında işlem görebilmekte, farklı platformlarda oluşan fiyatlar diğer platform fiyatlarım da etkileyebilmekte, arbitraj amaçlı işlemler yaygın olarak görülmektedir. Bu kapsamda kripto varlıkların bu Özellikleri dikkate alınarak yurt dışı piyasalarda da yaygın işlem gören ve fiyatı yurt dışında oluşan kripto varlıklar 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundaki piyasa bozucu eylemlere yönelik hükümlerin kapsamı dışında tutulmaktadır. Bununla birlikte, platformlara nezdlerinde gerçekleşen işlemlerin güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil, dürüst ve rekabetçi bir şekilde gerçekleşmesinin sağlanması yükümlülüğü getirilmektedir. Ayrıca, platformlar piyasa bozucu nitelikte eylem ve işlemlerin tespit edilmesi ve önlenmesi amacıyla gözetim sistemi kurmakla yükümlü kılınmaktadır. Dördüncü fıkra ile müşteriler ve kripto varlık alım satım platformları arasındaki olası uyuşmazlıkların çözümünde, genel hükümlerin uygulanacağı belirtilmektedir. Kripto varlıklar sermaye piyasası aracı tanımı dışında tutulduğundan, kripto varlıkların Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yürütülen tazmin hükümleri kapsamı dışında olduğu düzenlenmektedir. Beşinci fıkra ile platformlarda gerçekleşen tüm transfer işlemlerinin kayıt altına alınmasına yönelik yükümlülük getirilerek, platform nezdindeki hareketler bakımından uluslararası ilkelere uygun şekilde şeffaflık sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen kurallara uygun olarak kripto varlık transfer işlemlerinde Sermaye Piyasası Kurulu ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan düzenlemelere uyulması öngörülmektedir. Altıncı fıkra ile kripto varlıkların saklanması konusundaki temel ilkeler belirlenmektedir. Mevcut durumda ülkemizdeki platformlar nezdinde hesap açan müşterilere cüzdan adreslerinin açık anahtarları verilmekte olup, cüzdandan harcama ve transfer hakkı sağlayan özel anahtarlar platformlarda bulunmaktadır. Dolayısıyla, cüzdan adreslerinin kontrolü platformlarca sağlanmaktadır. Müşteriler tarafından hesaba yatırılan nakit ve kripto varlık tutarları, platformların banka hesaplarına ve kontrolü platformlarda olan cüzdanlara aktarılmaktadır. Aktarılan tutarlar karşılığında platform üzerinde müşteriler adına kaydi TL ve kripto varlık bakiyeleri oluşturulmaktadır. Müşterilerin platforma girecekleri talimatlar suretiyle kripto varlıklarını platform dışındaki kendi kontrollerindeki cüzdanlara aktarmaları mümkün olabilmektedir. Öte yandan kısa süreli fiyat hareketlerinden faydalanmaya çalışan müşteriler soğuk cüzdanlarından alım satım platformlarına varlık aktarılması operasyonel süreçlere ve zamana tabi olduğu için bu yöntemi çok tercih etmemekte, varlıklarım genel olarak platform kontrolündeki cüzdanlarda bırakmaktadır. Varlıkların müşterilerin kendi cüzdanlarında ya da güvenli üçüncü bir tarafta tutulması durumunda suiistimal riskleri azalacaktır. Bu çerçevede, fıkrada müşterilerin varlıklarını kendi cüzdanlarında bulundurmalarının esas olduğu belirtilmektedir. Müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurmayı tercih etmedikleri varlıkların ve nakitlerin ise platformlar dışında nitelikleri belirlenecek üçüncü taraflarca saklanmasının suiistimal riskini azaltacağı değerlendirilerek kripto varlıklara yönelik saklama hizmetinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılacak düzenleme uyarınca yetkilendirilmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından uygun görülen bankalarca veya Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer kuruluşlarca sunulmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Yedinci fıkra ile müşteri nakitlerinin ve kripto varlıklarının kripto varlık hizmet sağlayıcıların varlıklarından ayrı olarak tutulmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca, kripto varlık hizmet sağlayıcıların borçları nedeniyle müşterilerin nakit ve kripto varlıklarının haczedilemeyeceği, rehnedilemeyeceği ve üzerlerine ihtiyati tedbir konulamayacağı düzenlenerek, müşteri varlıklarının koruma altına alınması amaçlanmaktadır. Sekizinci fıkra ile Sermaye Piyasası Kuruluna kripto varlıklara yönelik yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliği konusunda ilke ve esas belirleme yetkisi verilmektedir. Dokuzuncu fıkra ile kripto varlık alım satım platformlarının yayın, ilan, reklam ve du5aırulan ile her türlü ticari iletişimleriyle ilgili esasları belirleme yetkisi Sermaye Piyasası Kuruluna tanınmaktadır. Onuncu fıkra ile düzenleme altında olan diğer finansal kuruluşlara benzer şekilde, kripto varlık hizmet sağlayıcılara icra edecekleri faaliyetleri gösterir yetki belgesi verilmesi düzenlenmektedir.
MADDE 5- Kripto varlık hizmet sağlayıcıların bankalar nezdinde tutulmakta olan müşteri nakitlerinin, hizmet sağlayıcıların malvarlığından ayrı izlenmesi amaçlanmaktadır. Kanunun 46 ncı maddesinde bankalar nezdinde tutulan müşteri nakitleriyle ilgili usul ve esaslarda da müşterilerin haklarını güçlendirme amaçlı değişiklik yapılması öngörülerek maddeye iki fıkra eklenmekte ve söz konusu fıkralarda bankalar nezdinde tutulmakta olan müşterilere ait nakitlerin, yatırım kuruluşlarının malvarlığından ayrı izlenmesine yasal altyapı kazandırılması ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından bu hesapların izlenebilir hâle gelmesi hedeflenmektedir.
MADDE 6- Maddeyle kitle fonlama platformlarının ve kripto varlık hizmet sağlayıcıların Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğine üye olmaları zorunlu tutularak, bir meslek kuruluşu bünyesinde temsil edilmeleri ve böylelikle sektörle tek bir ortak nokta üzerinden iletişim kurulabilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, sektörlerin kendi öz disiplinini sağlamasında Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinin öz düzenleyici fonksiyonundan yararlanması amaçlanmaktadır.
MADDE 7- Madde ile izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin, internet aracılığı ile yürütüldüğünün tespit edilmesi hâlinde uygulanacak tedbirlerde değişiklik yapılmaktadır. 13/10/2022 tarihli ve 7418 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında değişiklik yapılarak, gelişen teknoloji ile birlikte, internet ortamında işlenen suça konu yayınların içerik veya yer sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan sorunlar nedeniyle içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek suçlarda, yurt içi-yurt dışı ayrımının kaldırılmış olmasına uygun olarak, izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla yürütülmesinde de yurt içi-yurt dışı ayrımı kaldırılmaktadır. Uygulanacak tedbirlere, teknolojik gelişmeler dikkate alındığında erişiminin engellenmesi tedbirinin her durumda uygulanamaması sebebiyle içeriğin çıkarılması tedbiri de eklenmektedir. Ayrıca, sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde karar alma yetkisi Sermaye Piyasası Kurulunda olduğundan erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararlarının Sermaye Piyasası Kurulu tarafından alınması ve uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirilmesi şeklinde değişiklik yapılmaktadır. Kurulun tüm kararlarına karşı idari yargı yolu açık olduğundan, erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararlarına karşı yargı yolu da açıktır.
MADDE 8- Madde ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların hukuka aykırı faaliyet ve işlemlerinde uygulanacak tedbirler için Kanunun 96 ncı maddesi; izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde uygulanacak tedbirler için Kanunun 99 uncu maddesi; izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunanların ilan, reklam ve açıklamalarına ilişkin olarak Kanunun 100 üncü maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin uygulanacağı düzenlenerek bahsi geçen işlemlere yönelik tedbirler getirilmektedir. Maddede ilave olarak, kripto varlık hizmet sağlayıcıların faaliyetlerinden kaynaklanan nakit ödeme ve kripto varlık teslim yükümlülüklerinin yerine getirilememesi ile Kurulca belirlenen esaslara ya da yasaklara aykırı olarak internet üzerinden ilan, reklam ve duyuru yapıldığına ilişkin bilgi edinilmesi hâllerinde uygulanacak tedbirlere yer verilmektedir. İlaveten, Kurulca belirlenen esaslara aykırı olarak kripto varlıklara yönelik yatırım danışmanlığı ve/veya portföy yöneticiliği yapılması ve yurt dışında yerleşik platformlar tarafından Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunulması durumunda uygulanacak tedbirlerin düzenlenmesi amaçlanmıştır.
MADDE 9- Madde ile platformlar nezdinde gerçekleştirilecek denetim faaliyetlerine yönelik yetki Sermaye Piyasası Kuruluna tanınmaktadır. Ayrıca, kripto varlıkların niteliklerinin ve platformların yürüttüğü faaliyetlerin teknoloji yoğun olması sebebiyle denetimlere bakanlıklara bağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu kurumlarından personelin de (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu personeli gibi) katılımının sağlanması amaçlanmaktadır. İkinci fıkra ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların mali yapıları ve bilgi sistemleri konularındaki bağımsız denetim esaslarının belirlenmesi konusunda Sermaye Piyasası Kuruluna yetki tanınmaktadır. Hizmet sağlayıcıların mali durumlarının yanı sıra faaliyetlerini yürütmekte oldukları teknolojik altyapı ve sistemlerin sağlıklı bir şekilde işlemesinin sağlanması amacıyla bilgi sistemleri denetimine ilişkin esasların Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ve gerekli görülen diğer kurum ve kuruluşların görüşleri çerçevesinde belirleneceği düzenlenmektedir. Söz konusu denetimlere kamu personelinin de izleyici sıfatıyla katılımına yönelik esaslar belirlenmekte olup, böylece yeni gelişen bu alandaki bilgi ve tecrübe birikiminin pekişmesi amaçlanmaktadır. Üçüncü fıkra ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların hukuka aykırı faaliyetleri neticesinde yükümlülüklerini yerine getirememeleri hâlinde sorumlu oldukları; platform yönetim kurulu üyelerinin de kusurlarına ve durumun gereklerine göre sorumlu tutulacakları ve şahsi sorumluluk kapsamında zimmet hükümlerine tabi olacakları hususu belirtilmektedir. Dördüncü fıkrada siber saldın, bilgi güvenliği ihlali gibi fiillerden kripto varlık hizmet sağlayıcıların 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 71’inci maddesi kapsamında sorumlu oldukları; platform yönetim kurulu üyelerinin de kusurlarına ve durumun gereklerine göre sorumlu tutulacakları ve şahsi sorumluluk kapsamında zimmet hükümlerine tabi olacakları hususu belirtilmektedir. Ancak, hizmet sağlayıcıların kusuru olmaksızın sunulan hizmetlerde yaşanan kesintilerden kaynaklanan, geçici bir süre emir iletilememesi ya da işlem/transfer yapılamaması gibi durumlar kapsam dışında bırakılmaktadır. Beşinci fıkrada kripto varlık hizmet sağlayıcılara idari para cezası verilebilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının Kanunda atıf yapılan hükümler dışında Kanunun diğer hükümlerine tabi olmayacağı 35/B maddesinin beşinci fıkrasında düzenlendiğinden idari para cezalarının ne şekilde tesis edileceğine açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır. Altıncı fıkra ile Kanunun 111, 112, 113 ve 115 inci maddelerine atıf yapılarak “bilgi, belge vermeme, denetimin engellenmesi suçu”, “yasal defterlerde, muhasebe kayıtlarında, finansal raporlarda usulsüzlük suçu”, “denetimde talep edilen bilgiler hakkında sır saklama yükümlülüklerine uyulmaması suçu” kripto varlık hizmet sağlayıcılar bakımından da öngörülmekte, 115 inci maddeye yapılan atıfla savcılıklara yazılı başvuru ve soruşturma usullerine açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan kripto varlıklar dışında Kurulca esasları belirlenmesi öngörülen kripto varlıkların Kanuna ve ilgili düzenlemelere aykırı şekilde satış ve dağıtımının yapılması halinde Kanunun 91 ve 92’nci madde hükümlerinde öngörülen tedbirlerin uygulanabilmesi ve söz konusu aykırılıklarda Kanunun 109 uncu maddesinde öngörülen yaptırımların uygulanması amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Yedinci fıkra ile nakit ve kripto varlıklara ilişkin tedbir, haciz gibi idari ve adli taleplerin yerine getirilmesinde yaşanabilecek belirsizliği önlemek amacıyla, bu işlemlerin kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından yerine getirilmesi düzenlenmektedir. Düzenleme ile müşterilere ait nakit ve kripto varlıklara ilişkin tedbir, haciz ve benzeri her türlü idari ve adli taleplerin münhasıran kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından yerine getirilmesi, bu varlıkların bilişim sistemleri vasıtasıyla sorgulanması ve elektronik ortamda haczinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 78 inci maddesinin uygulanması suretiyle gerçekleştirmesi amaçlanmaktadır. Bilindiği gibi, borçlusu tarafından süresinde ödenmeyen alacakların Devlet eliyle takip ve tahsil edilerek alacaklısına ödenmesine ilişkin genel icra hukuku uygulamasını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu düzenlemektedir. Özel bazı alacakların takibi ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında yapılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Kanunun şümulü” başlıklı 1 inci maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere; Devlete, il özel idarelerine veya belediyelerin vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ile akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilmektedir. Bu itibarla, 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle alacaklarım takip edecek idareler tarafından da, nakit ve kripto varlıkların bilişim sistemleri vasıtasıyla sorgulanması ve elektronik ortamda haczedilebilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, nakit ve kripto varlıklara adli makamlarca el konulması hâlinde, el konulan varlıkların cüzdanlarda muhafazasının ne şekilde yapılacağına açıklık getirilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 10- Madde ile Kanunda yer alan bilgi suiistimali ve piyasa dolandırıcılığı incelemelerinde uygulanacak tedbirlerin piyasa bozucu eylemler için de uygulanabilmesi ve Kanunun 104, 106 ve 107’nci maddelerinde yer alan fiiller için yürütülecek denetimlerde, internet ve sosyal medyanın vasıta olarak kullanıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu internet sitesine erişimin engellenmesinin ve/veya sosyal medya içeriğinin çıkarılmasının sağlanması, bu yolla yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması amaçlanmaktadır.
MADDE 11- Madde ile 6362 sayılı Kanunim 103’üncü maddesinin birinci fıkrasında değişikliğe gidilerek aykırılıkların tespitinde ve uygulanacak yaptırımlarda dikkate alınacak finansal tablolar belirtilmekte, ceza üst sınırının tespitinde esas alınacak brüt satış hasılatı ile vergi öncesi kârın belirlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisi Sermaye Piyasası Kuruluna tanınmaktadır. Öte yandan, maddeye eklenen fıkra ile, hakkında idari para cezası tesis edilecek ilgili kişinin gider kalemlerinin taraflar arasında serbestçe belirlenebildiği ve tesis edilecek idari para cezaları ya da örtülü kazanç olarak aktarılan tutar ile herhangi bir illiyet bağının bulunmadığı göz önünde bulundurularak, söz konusu gider kalemlerinin 6362 sayılı Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde belirtilen menfaat hesaplamalarında dikkate alınmaması ile menfaat hesabında karın realize edilip edilmediğine bakılmadığı hususunun mevzuatta netleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde idari para cezaları ya da örtülü kazanç olarak aktarılan tutara ilişkin menfaat hesaplamaları daha kolay ve hızlı yapılabilecek ve incelemelerin hızlı sonuçlanması caydırıcılığı artıracaktır.
MADDE 12- Madde ile, izinsiz faaliyetlerin engellenmesi amacıyla, Sermaye Piyasası Kurulundan izin almaksızın kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet yürütenlere ceza öngörülmektedir. MADDE 13- Madde ile, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda öngörülen zimmet hükümleri esas alınarak görevi nedeniyle kendisine tevdi edilmiş olan veya koruma, saklama ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri, diğer mallan veya kripto varlıkları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren kripto varlık hizmet sağlayıcı yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplarına ceza öngörülerek, müşteri varlıklarına yönelik usulsüz işlemlerin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Kripto varlıkların müşterilerin kendi cüzdanlarında değil, hizmet sağlayıcılarda tutulması halinde kötü niyetli hareket edildiğinde izinin takip edilmesi ve yatırımcıların korunması için gerekli işlemlerin yapılması oldukça güçtür. Bu konuda dünyada bilinen ilk olumsuz örnek Japonya’da 2014 yılında MT.GOX platformunda yaşanmış olup, o tarih itibariyle 450 milyon ABD doları değerli kripto varlıklar suiistimale uğramıştır. Yakın dönemde ABD’de FTX isimli platform müşterilere ait kripto varlıkları kendilerinden habersiz olarak çeşitli işlemlerde kullanması ve zarar etmesi sonucu müşterilerine karşı olan yükümlülüklerini yerine getiremez duruma düşmüştür. İlk anda hesaplanan zarar 10 milyar ABD doları olup, ABD yargısında davalar devam etmektedir. Ülkemizde de Thodex vakası olmuş, platform müşterilerine karşı olan kripto varlık yükümlülüklerini yerine getirememiş, platformun kurucu ortağı yurtdışına firar etmiş ve mağduriyetlere sebep olmuştur. Bu kapsamda kripto varlıkların kendine özgü yapısı sebebiyle işlemlerin geri döndürülemez nitelikte olması ve varlıkların takibinde yaşanan zorluklar dikkate alınarak madde ile cezai hükümler diğer finansal kurumlara göre daha ağır tutulmuştur.
MADDE 14- Madde ile, zimmet suçunu işleyenlerin şahsi sorumluluklarına gidilerek Sermaye Piyasası Kurulunun talebi üzerine müşterilere verdikleri zararla sınırlı olarak bunların doğrudan şahsen iflaslarına mahkemece karar verilebileceği düzenlenmektedir.
MADDE 15- Madde ile, zimmet suçunun niteliği ve neden olabileceği mağduriyetler dikkate alınarak hâlihazırda Kanunda bulunan soruşturma usullerinden farklı özel bir soruşturma usulüne tabi olması sağlanmaktadır.
MADDE 16- Madde ile Kanunun 130 uncu maddesine eklenecek yeni beşinci fıkra ile kripto varlık alım satım platformlarının gelirlerinden Sermaye Piyasası Kuruluna ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumuna ödenecek pay düzenlenmektedir. Söz konusu fıkrada Kurulun borsa gelirlerinden pay almasına ilişkin Kanun hükmünün 27/3/2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12’nci maddesi ile değiştirilmeden önceki hâli esas alınmaktadır.
MADDE 17- Madde ile, Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte kripto varlık hizmet sağlayıcıların yetkilendirilme süreçleri ve başvuru süreleri, süresi içerisinde başvurmayan kuruluşlar hakkında uygulanacak hükümler ile ikincil düzenlemenin yürürlüğüne yönelik geçiş hükümleri düzenlenmektedir.
MADDE 18- Yürürlük maddesidir.
MADDE 19- Yürütme maddesidir.
Kaynak: TBMM Web Link