Kira Tespit Davası, Şartları ve Süreci

Kira tespit davası, kira sözleşmesinde belirtilen kira bedelinin mevcut ekonomik koşullar ve emsal kiralar dikkate alınarak yeniden belirlenmesi amacıyla açılan bir davadır. Kiraya veren ya da kiracı, kira bedelinin adil bir seviyeye getirilmesi gerektiğini düşündüğünde bu davayı açabilir. Türkiye’deki güncel yasalar doğrultusunda kira tespit davasının şartları ve süreci, aşağıda detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.

Kira Tespit Davası Şartları

Kira tespit davası açılabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir:

  1. Geçerli Bir Kira Sözleşmesi: Kira tespit davası, taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi olması durumunda açılabilir. Bu sözleşme yazılı olabileceği gibi, sözlü de olabilir. Ancak, yazılı sözleşmelerde dava süreci daha kolay yürütülebilir.
  2. Kira Bedelinin Adil Olmaması: Kira bedelinin, mevcut ekonomik şartlara ve piyasa koşullarına göre çok düşük ya da çok yüksek olması durumunda taraflar kira tespit davası açabilir. Özellikle uzun süreli kira sözleşmelerinde, kira bedelinin piyasa değerinden uzaklaşması, kira tespit davası açılmasını gerektirebilir.
  3. Kira Sözleşmesinin Sona Erme Süresinin Yaklaşması: Kira tespit davası, kira sözleşmesinin bitimine yakın bir dönemde açılabilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesine göre, kira bedelinin tespitinde, sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren beş yılın geçmesi durumunda, yeni kira bedeli piyasa koşulları göz önünde bulundurularak belirlenir.
  4. Kira Bedelinin Belirlenmesi: Kira tespit davasında, kira bedelinin tespit edilmesi için mahkeme tarafından bilirkişi atanır. Bilirkişi, kiralananın bulunduğu yerin rayiç bedelini, emsal kira sözleşmelerini ve diğer ekonomik faktörleri göz önünde bulundurarak adil bir kira bedeli belirler.

Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir?

Kira tespit davası, kira sözleşmesinin sona erme tarihine yakın bir zamanda ya da kira bedelinin piyasa koşullarına göre adil olmadığının fark edilmesi durumunda açılabilir. Özellikle uzun süreli kira sözleşmelerinde, kira bedelinin piyasa değerinin çok altında kalması durumunda kiraya veren bu davayı açabilir. Ayrıca, kira sözleşmesinin beş yıldan uzun sürdüğü durumlarda, her beş yılda bir kira bedelinin yeniden tespiti talep edilebilir.

Kira Tespit Davası Süreci

Kira tespit davası, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Dava dilekçesinde, kira bedelinin neden yeniden belirlenmesi gerektiği, mevcut ekonomik koşullar, emsal kiralar ve kira sözleşmesi bilgileri detaylı bir şekilde belirtilir. Mahkeme, kira bedelinin adil bir seviyeye getirilmesi için bilirkişi atanmasına karar verir. Bilirkişi raporuna göre, mahkeme yeni kira bedelini belirler ve karar verir.

Kira Tespit Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Emsal Kiralar: Kira bedelinin tespitinde, kiralananın bulunduğu çevredeki emsal kiralar büyük önem taşır. Bilirkişi, aynı bölgede benzer özelliklere sahip gayrimenkullerin kira bedellerini inceleyerek adil bir kira bedeli belirler.
  2. Ekonomik Koşullar: Kira bedelinin belirlenmesinde, genel ekonomik koşullar, enflasyon oranı ve diğer mali faktörler de dikkate alınır.
  3. Bilirkişi Raporu: Kira tespit davasında, mahkeme tarafından atanan bilirkişinin raporu, mahkemenin vereceği kararda büyük rol oynar. Bu nedenle, bilirkişi raporunun doğru ve objektif olmasına dikkat edilmelidir.
  4. Kira Bedelinin Ödenmesi: Kira tespit davası devam ederken, kiracı mevcut kira bedelini ödemeye devam eder. Ancak, dava sonunda belirlenen yeni kira bedeli, geçmişe dönük olarak da uygulanabilir. Bu durumda kiracı, eksik kalan kira bedelini tamamlamak zorunda kalabilir.

Sonuç

Kira tespit davası, kira bedelinin mevcut ekonomik koşullara uygun hale getirilmesi için önemli bir hukuki yoldur. Türkiye’deki güncel yasalar, kira bedelinin adil bir şekilde yeniden belirlenmesini mümkün kılmaktadır. Kira tespit davaları konusunda uzmanlaşmış bir hukuk bürosu olarak, müvekkillerimize bu süreçte yol gösterici bir rehberlik sunuyoruz. Dava sürecinin en başından itibaren, müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunarak, adil bir kira bedelinin belirlenmesini sağlamak için çalışıyoruz.



Yazar: Avukat Devrim Bozkurt
Avukat Devrim Bozkurt 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 2000 yılından bu yana İstanbul Barosuna 23961 sicil numarası ile kayıtlı serbest avukat olarak çalışmaktadır. Avukatlık mesleğine kendisine ait DB Hukuk Bürosunda gerçek ve tüzel kişilere yasal danışmanlık ve dava takibi gibi hukuk hizmetleri vererek devam etmektedir.