İptal Ve Tenkis Davaları – Miras Sözleşmesinden Doğan Davalar

22.11.2001 tarih ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Miras Hukuku” başlıklı Üçüncü Kitabının İkinci Bölümünde “Ölüme Bağlı Tasarruflar” başlığı altındaki Altıncı ve Yedinci Ayırımda İptal ve Tenkis Davaları ile Miras Sözleşmesinden Doğan Davalarla ilgili hükümler yer almaktadır:

ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN İPTALİ VE TENKİSİ

A. İptal davası

I. Sebepleri

Kanun, ölüme bağlı tasarruf olarak adlandırılan vasiyet ve miras sözleşmelerinin iptali için aşağıdaki dört sebebi saymıştır. Bu nedenlerden birine dayanarak iptal davası açılabilir:

    1. Tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada, örneğin akli melekelerin yerinde olmadığı, bunama, demans gibi doğru düşünme ve karar verme yeteneğini olumsuz etkileyen hastalıkların etkisi altında yapılmışsa,
    2. Yanılma, yanıltma, aldatma, korkutma veya zorlama gibi iradeyi etkileyen nedenlerle yapılmışsa,
    3. Vasiyetin veya miras sözleşmesinin içeriği, tabi olduğu koşullar veya taraflara yüklediği edimler hukuka veya ahlaka aykırı ise,
    4. Kanunun aradığı şekil şartlarına uyulmadan yapılmışsa.

II. Dava hakkı

İptal davaları, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan herhangi bir mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.
İptal Davası ile vasiyetine veya sözleşmenin tamamen veya bir kısmen iptali istenebilir.
Vasiyet veya miras sözleşmesi gereği bir kişinin kendisine, eşine veya hısımlarına bir mal bırakılmış ve bu kişilerden biri aynı vasiyet veya miras sözleşmesi düzenlenirken memur veya tanık olarak görev almışsa, sadece bu neden dayalı olarak açılacak davalarda tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kişiler lehine olan kazandırmalar iptal edilir.

III. Hak düşürücü süreler

İptal davası açma hakkı, bir yıllık hak düşürücü süreye tabiidir. Bir yıllık bu sürenin başlangıcı dava açacak kişinin bu tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihte başlar. Vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren, diğer her türlü tasarrufta ise mirasın intikal ettiği tarihten itibaren, iyiniyetli davalılara karşı en geç on yıl, iyi niyetli olmayan davalılara karşı da en geç yirmi yıl içinde dava açılmalıdır. Açılmış bir davada her zaman Hükümsüzlük Defi  olarak ileri sürülebilir.

B. Tenkis davası

I. Koşulları

1. Genel olarak

Ölüme bağlı tasarrufla saklı payları ihlal edilen yasal mirasçılar, saklı payı aşan vasiyetin veya miras bırakanın sağlığında yaptığı kazandırmaların tenkisini (yani saklı pay ölçüsünde azaltılarak miras bırakanın serbestçe tasarruf edebileceği orana kadar indirilmesini) dava edebilirler.
Yasal mirasçıların her birinin payının ne olacağını gösteren vasiyet veya miras sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadığı veya miras bırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadığı müddetçe sadece paylaştırma kuralı sayılır.

2. Saklı paylı mirasçılar lehine kazandırmalar

Saklı pay sahibi olan bir mirasçı lehine yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmalar saklı payı aşan kısımla orantılı olarak tenkise tabi olur. Birden fazla ölüme bağlı tasarruf varsa, saklı pay sahibi mirasçıya yapılan kazandırmanın saklı payı aşan kısmı ile saklı pay sahibi olmayan kişilere yapılan kazandırmalar orantılı olarak tenkise tabiidir.

3. Mirasçının alacaklılarının hakları

Yasanın tayin ettiği saklı payı ihlal edilen bir mirasçının, miras bırakanı tarafından tasarruf nisabı aşılarak yapılmış bir ölüme bağlı tasarruf aleyhinde dava açması zorunlu değildir. Ancak bu mirasçı iflas etmiş veya aleyhinde yürütülen bir icra takibi semeresiz kalarak borç ödemeden aciz belgesi düzenlenmiş ise iflas dairesinin veya mirasın intikal ettiği tarihte elinde ödemeden aciz belgesi bulunan bir alacaklının ihtarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflâs idaresi veya bu alacaklı, mirasçının yerine geçerek, alacaklarının tahsili için gerekli olan oranda ve aynı hak düşürücü süreler içinde tenkis davası açabilirler. Yine böyle borca batık vaziyetteki birinin mirasçılıktan çıkarıldığı halde çıkarma tasarrufuna itiraz etmemesi durumunda da iflas idaresi veya alacaklılar, aynı koşullarla saklı pay oranında tenkis davası açabilirler.

II. Hükümleri

1. Genel olarak

Tenkis, miras bırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, dışarıdan mirasçı atanması yoluyla veya diğer her hangi bir ölüme bağlı tasarrufla yapılmış tüm kazandırmalarda, orantılı olarak yapılır.
Ölüme bağlı tasarrufla kazandırma elde eden kişi aynı zamanda vasiyete uygun olarak bir takım şeyleri yapmakla yükümlü kılınmış ve bu kişi lehine olan miras payı da tenkise tabi tutulmuşsa, vasiyetnamede aksine bir hüküm olmadıkça vasiyet borçlarının da aynı şekilde tenkis edilmesi istenebilir.

2. Bölünmez mal vasiyetinde

Değerinde azalma meydana gelmeksizin bölünmesine olanak bulunmayan belirli bir malın vasiyete konu olması halinde, aynı zamanda  tenkise tabi bu bölünmez malla ilgili olarak, vasiyet alacaklısı, dilerse tenkise tabi olan saklı payın bedelini ödeyerek malın kendisine verilmesini veya bu malın saklı pay dışında kalan bedelini karşılayacak parayı isteyebilir. Vasiyete konu malı elinde tutan kişi aynı zamanda mirasçı sıfatına sahip ve vasiyet alacaklısı konumunda ise bu malın tenkis sebebiyle vasiyet borçlusuna verilmesi gereken, aksi halde tasarruf oranı içinde kalan kısmının karar günündeki değerinin para olarak ödetilmesine mahkemece karar verilir.
Bu kurallar, sağlar arasındaki kazandırmaların tenkisinde de aynı şekilde uygulanır.

3. Sağlararası kazandırmalar

a. Tenkise tâbi kazandırmalar

Medeni Kanun miras bırakacak kişinin henüz sağken yaptığı, aşağıda sayılan karşılıksız kazandırmalarını da aynı şekilde tenkise tabi tutmuştur:

1. Miras bırakan, sonradan mirasçılık sıfatını kaybeden bir yasal mirasçısına miras payına mahsuben bir kazandırma yapmışsa, çocukları veya torunlarına mal varlığının bir kısmını devretmiş veya borçlarını ödemiş ya da alışılmışın dışında çeyiz (düğün hediyesi) veya iş kurması için sermaye vermişse,

2. Miras bırakan henüz sağken mirasçılarının tamamıyla miras sözleşmesi yapmışsa,

3. Miras bırakan rücu edilebilir veya şartlı hibeleri ile ölümünden önceki bir yıl içinde adet olmadığı halde bağış yapmışsa,

4. Miras bırakan saklı pay kurallarını ihlal etmek amacıyla değerinden düşük bedelle satış veya bedelsiz devir gibi işlemler yapmışsa,

b. Geri verme borcu

Kendisine tenkise tabi olacak şekilde, karşılıksız veya uygun bir karşılık olmaksızın, bir kazandırma yapılmış olan kişi miras bırakanın mal kaçırma gayesiyle hareket ettiğini bilmiyorsa yani iyi niyetliyse, sadece miras bırakanın vefat ettiği tarihte elinde kalan mal varlığını geri vermekle yükümlü tutabilir. Yok eğer iyi niyetli değilse, iyi niyetli olmayan zilyedin geri verme borcuna ilişkin Medeni Kanun hükümlerine göre sorumlu olur.
Birinin miras sözleşmesiyle elde ettiği bir kazandırma sonradan tenkise tabi tutulursa bu kişi, bu kazandırma karşılığında miras bırakana verdiklerini tenkis oranında geri verilmesini isteyebilir.

4. Hayat sigortalarında

Miras bırakanın ölümü halinde üçüncü kişiye ödenmek üzere  hayat sigortası yaptığı veya üçüncü bir kişiyi sigorta lehtarı olarak sonradan belirlediği ya da sigortacıya karşı olan istem hakkını sağlığında veya vasiyet yoluyla karşılıksız olarak üçüncü kişiye devrettiği hallerde, sigorta alacağının miras bırakanın ölüm tarihindeki rayiç satın alma değeri hesaplanarak tenkise tabi tutulur.

5. İntifa hakkı veya irat bakımından

Miras bırakan, intifa hakkı veya irat borcu ile terekesini borçlu hale getirmişse ve  bu borç miras üzerinde tasarruf edebileceği tutarı aşarak saklı paya tecavüz eder hale gelmiş veya gelmesi kuvvetle muhtemel ise, yasal mirasçılar bu intifa hakkının veya irat borcunun tenkisini ya da tasarruf edilebilir kısımdan ödeme yapılarak vererek bu borcun kaldırılmasını isteyebilirler.

6. Artmirasçı bakımından

Mirası kendisinden sonra gelen mirasçıya geçirme yükümlülüğü nedeni ile kendi saklı payı zedelenen mirasçı, saklı payı aşan kısmın tenkisini isteyebilir.

III. Tenkiste sıra

Tenkis isteyen yasal mirasçının saklı payı tamamlanıncaya kadar, önce vasiyet veya sözleşme ile mıras bırakılan mal varlığı üzerinden yapılır. Eğer bu yetmezse, en son yapılmış olandan geriye doğru gidilecek şekilde miras bırakanın sağlığında yaptığı  kazandırmalardan yapılır.
Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflarla yapılan miras sözleşmeleri veya bunlar lehine yapılan mirasçı atama veya mal vasiyeti ve bağışlar en son sırada gelecek şekilde tenkise tabi olur.

IV. Hak düşürücü süreler

Tenkis davalarında dava açma hakkı, her bir mirasçı için saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarihten başlar. Öğrenme tarihinden başlayarak en geç bir yıl içinde dava açılması lazım gelir. Vasiyetnamelerde vasiyetin açıldığı, diğer tüm ölüme bağlı tasarruflarda da mirasın açıldığı tarihten itibaren on yıl geçince dava zaman aşımına uğrar.
Bir ölüme bağlı tasarrufun iptali nedeniyle kendisinden öncekinin yürürlüğe girmesi halinde süreler ilgili iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bununla birlikte Tenkis iddiası, açılmış bir davada def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.

MİRAS SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN DAVALAR

A. Mirasbırakanın sağlığında mallarını vermesi durumunda

Rahmetli henüz sağken, bütün mal varlığını miras sözleşmesiyle dışarıdan atadığı bir mirasçıya devretmişse, bu mirasçı resmi defter düzenlenmesini isteme hakkına sahiptir.

Ölen kişi, mal varlığının hepsini devretmemişse veya hepsini devrettikten sonra başka mallar edinmişse; miras sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa, yalnız sağlığında devrettiği mallar miras sözleşmesi kapsamına dahildir.
Müteveffa henüz sağken mal varlığını devretmişse, miras sözleşmesinde başka türlü bir kural benimsenmediği müddetçe, miras sözleşmesinden doğan tüm hak ve borçlar atanmış mirasçının mirasçılarına da geçer.

B. Mirastan feragat durumunda

I. Tenkis

Miras bırakan kişi henüz sağken mirastan feragat eden bir mirasçıya, terekesi üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği kısmı aşan edimlerde bulunmuşsa; diğer mirasçılar diğer mirasçılar tenkis davası açabilirler. Bu durumda, mirastan feragat edenin sadece saklı payını aşan miktar tenkise tabi olur. Karşılıklı edimlerin parasal değerlerinin mahsubu, mirasta denkleştirme kurallarına uygun olarak yapılır.

II. Geri verme

Mirastan feragat eden kişi, tenkis neticesinde bir malı veya parayı terekeye geri vermekle yükümlü olursa seçimlik hak sahibidir. İsterse tenkis nedeniyle doğan borcu öder veya daha önce almış olduklarının tamamını terekeye iade ederek mirastan hiç feragat etmemiş gibi paylaşmaya katılır.

Avukat Devrim Bozkurt

Kadıköy / İstanbul – Türkiye



Yazar: Avukat Devrim Bozkurt
Avukat Devrim Bozkurt 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 2000 yılından bu yana İstanbul Barosuna 23961 sicil numarası ile kayıtlı serbest avukat olarak çalışmaktadır. Avukatlık mesleğine kendisine ait DB Hukuk Bürosunda gerçek ve tüzel kişilere yasal danışmanlık ve dava takibi gibi hukuk hizmetleri vererek devam etmektedir.