AİHM Başvuru Rehberi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞVURU YÖNTEMİ:

Başvuru formunun en son güncel hali Mahkeme’nin internet sitesinde bulunmaktadır. Formu indirin ve boş yer kalmayacak şekilde doldurun.

Davayla  ilgili her türlü dokümanın bir örneğini (asıllarını  değil! Dosyanız davanın  sonunda size  iade  edilmez unutmayın!) doldurduğunuz formla birlikte Mahkeme’ye gönderin.

AİHM’nin  internet  sitesinde erişime açık olan güncel Uygulama Talimatı ve başvuru formunun nasıl doldurulacağı ile ilgili duyuruları takip etmeyi unutmayın. Yakın zamanda başvuru usulünde önemli değişiklikler olduğunu ve başvurunun eskiye oranla daha güç koşullara tabi tutulduğunu unutmayın.

Başvurunuzda  eksik varsa  Mahkeme’nin  başvuruyu  esastan incelememe  riski  vardır, bu nedenle başvuru formunun bütün kısımlarının dikkatli bir şekilde doldurulması gerekir. Eğer formun herhangi bir kısmı uygun bir şekilde doldurulmadan boş bırakıldıysa veya bilgi eksikliği varsa veya dayandığınız belgelerin fotokopilerini  eklemediyseniz,  Mahkeme hiçbir  inceleme  yapmadan  başvurunuzu  kayda bile almadan reddedebilir. Bu gibi durumlarda başvuru için 6 aylık sürenin işlemeye devam ettiğini unutmayın.

Yanılgıya düşmemek için, AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan güncel dokümanlara ve Mahkeme İç Tüzüğü’ne (özellikle madde 47) bakınız.

https://www.echr.coe.int/documents/d/echr/rule_47_tur

Mahkeme’ye Avrupa Konseyi’nin iki resmi dilinden birinde (Fransızca veya İngilizce) başvurursanız dosyanız tercüme sürecine girmeyeceğinden daha hızlı sonuçlanır. Mahkemeye kendi dilinizde ve  Avrupa  Konseyi’ne  üye diğer devletlerden herhangi  birinin  resmi  dilinde  başvuru yapabilirsiniz.

İlk başvuruda  avukat  tarafından  temsil  edilme  zorunluluğu  bulunmamaktadır.  Ancak, sonradan bir  avukatın  hizmetinden  yararlanmaya  karar  verirseniz, bu avukatın sizi Mahkeme’de temsil edebilmesi için onu yetkilendirdiğinize dair  usulüne  uygun  imzalanmış  bir  yetki belgesini  Mahkeme’ye  göndermeniz  gerekmektedir.

Başvuru formunun bütün kısımlarını eksik kalmayacak şekilde doldurduktan sonra, başvurunuzla ilgili belgelerin fotokopileri ile birlikte aşağıdaki adrese göndermeniz gerekir:

The Registrar

European Court of Human Rights

Council of Europe

F-67075 Strasbourg cedex

Başvurunuzu  tercihen  iadeli   taahhütlü   göndermeniz ve alındı belgesini saklamanızda yarar var.   Başvurunuzu  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde  belirtilen  altı aylık süre  sınırı  içerisinde  göndermeniz  gerekmektedir. Mahkeme’nin başvuru tarihi olarak dikkate aldığı tarih, gönderdiğiniz tarih değil Mahkeme’ye ulaşma tarihidir!

Başvuruların  yalnızca  posta  yoluyla  gönderilebileceğini unutmayın, faks veya elektronik posta (e-posta) yöntemi kabul edilmemektedir. Her  halükarda,  iç hukuk yollarının tüketilmesini takiben  mümkün  olan  en  kısa  sürede  başvurunuzu  yapmanız kuvvetle tavsiye olunur.

BAŞVURUDAN SONRAKİ AŞAMA:

Başvurunuz, her gün yaklaşık 1,500 posta tebligatı alan AİHM Merkez Bürosu’na  ulaşacaktır.  Mahkeme  çok  sayıda  başvuru olması  sebebiyle,  başvurunuzun alındığını hemen teyit edememektedir.

Başvurunuzun AİHM’ye ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için Mahkeme’yi ararsanız cevap alamazsınız ama Mahkeme, daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğunda mutlaka sizinle irtibata geçer.

Tevzi bürosu, başvuruları ayırır ve ilgili hukuk dairesine, yani aleyhine başvurunun yapıldığı ülkeden sorumlu hukuk dairesine gönderir. Örneğin,  Almanya’ya  karşı  yapılan  bir  başvuru,  Alman  davalarıyla  ilgilenen  hukuk dairesine  gönderilir  çünkü  o  dairedeki kalem personelinin bir bölümü Almanca  bilir ve ülkesinin mevzuatı hakkında bilgi sahibidir.

Başvurunuza  öncelikle bir  numara  verilir  ve  dosyanız ön incelemeye alınır.  Bu  aşamada  başvurunuza kayıt numarası verilmesi  kabul edilebilirlik koşullarını taşıdığı anlamına gelmez, yalnızca  başvurunun kayda  alındığını  ifade  etmektedir.

Mahkeme’nin  sizinle  irtibata  geçmesi  durumunda,  size bildirilen  sürede yazılı cevap  vermeniz  gerekir,  aksi  takdirde  dosyanız  reddedilebilir veya imha edilerek esası kapatılabilir.

Mahkeme, davanızı incelemek için gerekli bütün bilgilere sahip olduğunda, başvurunuz Mahkeme’nin bir üye hakimine veya heyetine havale edilir.

Başvuru tarihinden sonra uzun zaman geçse  dahi,  sabırla Mahkeme’den gelecek tebligatı beklemeniz  gerekmektedir. Başvurunun en azından AİHM’ye ulaştığından emin olmak için posta idaresi veya uluslararası taşıma şirketine müracaat etmeniz yeterlidir.

Her yıl 50.000’in üzerinde başvuru yapıldığını derdest (görülmekte olan) dava yoğunluğundan ötürü, Mahkeme mektuplarınızın ve belgelerinizin ulaştığına dair size cevap veremediği gibi davanızın ne zaman sonuçlanacağını da söyleyemez.

Unutmayın, AİHM’de yazılı dava usulü uygulanır. Mahkeme’nin dikkatine sunmak istediğiniz herhangi bir bilginin mutlaka yazılı şekilde iletilmesi gerekir.

İNCELEME AŞAMASI:

İnceleme merciinin belirlenmesi:

    Mahkeme, davanızı incelemek için gerekli bütün bilgilere sahipse veya eksik belge ve bilgiler taraflarca tamamlandıysa, başvurunuz davanın türüne bağlı olarak Mahkeme’nin ilgili hukuki birimine havale edilecektir, yani Tek Yargıç, Komite veya Daire’ye.

    Tek Yargıçlı yargılama:

    Eğer başvurunuz kabul edilebilirlik kriterlerine sahip olmadığından açıkça kabul edilemez ise, bu durumda davanız tek yargıç tarafından  görülecektir.  Bu  tek yargıç  tarafından  verilen  kabul  edilemezlik kararı nihaidir. Kabul edilemezlik kararı tebliğ edilir ama kararın bir örneği size gönderilmez. Kabul edilemezlik kararına herhangi bir şekilde itiraz etmek veya bununla ilgili daha detaylı bilgi talep etmek de mümkün değildir.  Mahkeme  davayı  kapatacak  ve  dosya  belli bir süre geçtikten sonra imha edilecektir.

    Komite / Heyet yargılaması:

    Eğer davanız,  Mahkeme’nin  o  devlet  hakkında,  önceden  bir  çok  davada  karar  verdiği  bir örnek konuyla  ilgili  sorun  içeren,  standard (daha önce çok sayıda davaya ve müstekar AİHM içtihadına konu olmuş) bir dava olduğu değerlendirilirse, davanız 3 yargıçlı Heyet tarafından ele alınır. Bu durumda, usule ilişkin bir tebligat alırsınız. Mahkeme  sizinle  gerektiği  takdirde  ve  gerektiği zamanlarda (bilgi, belge, beyan vb. taleplerle) irtibata geçecektir.

    Daire yargılaması:

    Eğer davanızın  yerleşik (müstekar) içtihada konu bir  dava  olmadığı  değerlendirilirse,  davanız  7 yargıçlı Daire tarafından incelenecektir. Daire davanızı yine de kabul edilemez  bulabilir  ve  bu  durumda,  söz  konusu  karar  yine nihaidir,  fakat  davanızın kabul edilebilir olduğunu değerlendirirse, şikayetinizin esasını inceleyecektir.  Ancak  bunu  yapmadan  önce  ilk  olarak  başvurunuzu,  şikayetin  varlığı  hakkında  bilgi  vermek  ve  olaya  konu  ihtilafla  ilgili  görüşlerini  sunmasına  izin  vermek  için  ilgili  Hükümete  tebligat yapılacaktır. Hükümet tarafından sunulan dilekçeler  daha  sonra  size  cevap  verme  imkanı  tanımak  için gönderir. Her ne kadar davanın başında avukatla başvurma zorunluluğu bulunmasa da, yargılamanın bu aşamasında Mahkeme  sizi  bir  avukat  tarafından  temsil  edilmeye  davet Sizinle sadece Mahkeme’nin muhatab olacağını unutmayın.

    Büyük Daire yargılaması:

    Hiç bir  başvuru  doğrudan  17  yargıçlı  Büyük  Daire’ye  gönderilmez,  istisnai durumlarda bir  Daire,  Büyük  Daire  lehine  yargılama yetkisinden  feragat  edebilir  veya  yargılamanın  ileri  aşamalarında  dava  Büyük  Daire’ye  gönderilebilir. Büyük Daire lehine Feragat,  ancak davanın  Sözleşme’nin  yorumlanmasıyla  ilgili  ciddi  sorular  gündeme getirmesi durumunda veya Mahkeme’nin yerleşik içtihatlarıyla çelişme riski taşıyorsa mümkündür. Bir Daire’nin esasa ilişkin nihai kararını vererek dosyadan el çekmesinden sonra, karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde taraflardan birinin talebi üzerine, dosya Büyük Daire’ye gönderilebilir. Gönderilebilir diyoruz çünkü bu başvuru üzerine otomatik olarak işleyen bir süreç değil. Büyük Daire’ye gönderilme talepleri bir başka heyet tarafından incelenmekte ve çok istisnai durumlarda kabul edilmektedir.

    Buraya kadar anlatılanlara göre esas olan 7 yargıçlı Daire yargılaması olup istisnai durumlarda, ilk bakışta kabul edilemezlik veya yerleşik içtihat konusu olma nedenleriyle Tek Yargıçlı veya 3 yargıçlı Komite / Heyet yargılaması söz konusu olmaktadır.

    Yargılama süresi:

      AİHM’nin bir davayı incelemesinin ortalama ne kadar süreceğini söylemek mümkün  değildir.  Davanın görülme süresi,  davanın  niteliğine,  tevzi  edildiği  hukuki  birime,  Mahkeme’nin  ihtiyacı  olan  bilgileri  tarafların  ne  kadar hızlı  temin  ettiğine  ve  diğer başka etkenlere bağlıdır. Mahkeme başvuruları davaya konu olayların önemini ve aciliyetini dikkate alarak kendince belirli bir sırayla inceler. Buna göre, örneğin en ağır insan hakları ihlalleri içeren veya geniş çapta problemlerin varlığına işaret eden davalara öncelik verilmektedir. Bu nedenle sizin başvurunuz henüz Mahkeme nezdinde derdest iken, sizinkinden çok daha sonra yapılan bir başvuru daha önce karara bağlanabilir.

      Duruşma açılması:

        AİHM’nin az sayıda Dairesi ve nadiren de Büyük Dairesi duruşmalı yargılama yapmaktadır (her sene en fazla 30 duruşma). Eğer Mahkeme, davanızda duruşma yapılmasına karar  verirse,  bununla  ilgili  mutlaka size tebligat yapılır.  Bütün  duruşmalar video kaydına  alınır ve Mahkeme’nin internet sitesi üzerinden izlenebilir.

        YARGILAMANIN SONA ERMESİ:

        Mahkeme davaları farklı şekillerde karara bağlayabilir.

        Başvurunuz reddedilirse:

          • Dosya imha edilir

          Eğer, sürecin başında Mahkeme sizinle iletişime geçer ve siz cevap vermezseniz veya belirtilen süre içerisinde cevap vermezseniz, Mahkeme bunu başvurunuzu sürdürmek istemediğiniz şeklinde yorumlayabilir ve süreci sona erdirmeye karar verebilir. Dosyanız imha edilecek ve bu karara karşı itiraz hakkınız olmayacaktır.

          • Davanız mahkeme kaydından düşürülür

          Davanın daha ileri aşamalarında, başvurunuzun hukuki oluşumlardan birine tevdi edilmesinden sonra, Mahkeme’nin taleplerine belirtilen süre içerisinde cevap vermemeniz durumunda, bunu davanızı sürdürmek istemediğiniz şeklinde yorumlayabilir ve Mahkeme davanızı kayıttan düşürebilir. Ayrıca dostane çözüm veya tek taraflı deklarasyon neticesinde de başvurunuzu kayıttan düşürebilir.

          Bu sebeple, Mahkeme’ye gecikmeksizin cevap vermeniz önem arz etmektedir. Bu durum, sizin başvurusunun takibiyle ilgilenmeyen bir başvurucu olarak değerlendirilmemenizi ve Mahkeme’nin davanızı kayıttan düşürmemesini veya dosyanızı kapatmamasını sağlayacaktır.

          Dava kabul edilemez bulunursa:

          Eğer Mahkeme’nin kabul edilebilirlik kriterlerinden birini sağlayamıyorsanız, Mahkeme başvurunuzu kabul edilemez bulacaktır ve bu karar nihaidir.

          İhlal Kararı verilirse:

            Eğer başvurunuz kabul edilemez bulunmadıysa, Mahkeme davanızı inceledikten sonra ya Sözleşme’nin ihlal edilmediğine ya da, haklarınızın ihlal edildiğine karar verebilir. Eğer Mahkeme ihlal tespit ederse, lehinize tazminata hükmedebilir. Ancak, Mahkeme’nin hiç bir durumda yerel mahkemenin kararını bozmayacağını unutmayın. Sonuç olarak AİHM kararı iki yönlü olabiliri, ya ihlal var ya da ihlal yok yönünde.

            Eğer karar bir Komite tarafından verildiyse, bu durumda karar nihaidir ve itiraz imkanı mevcut değildir. Daire kararı, karar verilmesinden itibaren 3 ay içerisinde kesinleşir. Bu 3 ay zarfında siz veya Davalı Devlet davanın Büyük Daire’ye yeniden incelenmesi için gönderilmesini talep edebilirsiniz.. Mahkeme’nin bu tür talepleri yalnızca istisnai durumlarda kabul ettiğini tekrar hatırlatalım. İhlal olmadığı yönünde bir kararın değişmesi neredeyse imkansızdır. Eğer Büyük Daire nihai kararı vermişse Büyük Daire kararları kesindir ve itiraza açık değildir.

            İhlal olduğuna dair bir karar kesinleştiğinde, Mahkeme dosyayı Mahkeme kararlarının icrasının denetlenmesinden sorumlu olan Avrupa Konseyi’nin Bakanlar Komitesi’ne iletir. Böylece AİHM önündeki dava sona erer.

            Mahkeme’ye  yapılan  başvuruların önemli bir kısmı ilk incelemede kabul  edilemez  bulunmaktadır.  Bu,  başvurunuz kabul  edilebilirlik  kriterlerini  sağlamadığından, davanın  esasına girilmeden  reddedildiği  anlamına  gelmektedir.  Başvuruların  kabul  edilemezliğine ilişkin kararlar nihaidir ve bu kararlara karşı hiçbir şekilde itiraz edilemez.

            Bu  nedenle,  Mahkeme’nin  başvurunuzu  daha ilk anda reddetmesini  istemiyorsanız,  kabul  edilebilirlik  kriterlerini  sağladığınızdan emin olmanızda yarar var.  Başvurudan  önce, AİHM’nin  internet  sitesindeki  Kabul Edilebilirlik Rehberi’ne bakınız. (https://www.echr.coe.int/documents/d/echr/Admissibility_guide_TUR)

            BİLGİ NOTLARI:

            İsim vermeden (anonim) başvuru

            AİHM  nezdinde görülen tüm davalar ve bunlara  ilişkin  belgeler alenidir yani kamuya açıktır. İsminizi vermeden başvurmanız mümkün değildir ama isminizin gizli tutulmasını istiyorsanız, başvuru formunu doldururken  bunu  belirtmeniz  ve  kimliğinizin   açıklanmaması yönündeki isteğinizi gerekçelendirdiğiniz takdirde AİHM’nin kamuyla paylaştığı belgelerde isminizin yerine adınız ve soyadınızın ilk harfleri  yayınlanır ve kimliğiniz gizli tutulur.

            Dostane çözüm yolları

            AİHM tarafından  başvurunuzun kabul edilebilir olduğu yönünde karar verilirse, taraflar (yani siz  ve  Davalı  Devlet)  öncelikle sulh olmaya davet edilir. AİHM uygulamasında bu,  “dostane  çözüm” olarak adlandırılmaktadır. Sulh mümkün olmazsa, örneğin talep ettiğiniz adil tazminat tutarı kabul görmezse mahkeme  başvurunuzu esastan inceleyerek kendisi bir karara hükmedecektir.

            Tek taraflı deklarasyon

            Hiçbir neden göstermeden,  gerekçesiz  olarak  dostane  çözüm  önerisini  reddettiğiniz takdirde,  eğer davalı Hükümet Sözleşme’nin ihlal edildiğini kabul eder ve  uygun bir tazminatın ödeneceğine ilişkin  taahhütte bulunursa dosyanızın kaydı kapatılarak kayıttan düşürülebilir.

            İhtiyati – geçici –  tedbir kararları

            AİHM’nin geçici (ihtiyati) bir  tedbir kararına hükmedebilmesi için  yakın  bir  tehlike  altında olmanız  veya  sağlığınıza  yönelik  ciddi ve somut bir  tehdidin  bulunması – örneğin,  işkence  ve kötü muamele görme ihtimalinizin olduğu bir ülkeye geri gönderilmek üzereyseniz – gerekmektedir.

            DİĞER BAZI SORULAR
            • AİHM’ye başvurmam halinde yerel mahkeme kararlarının uygulanması ertelenir mi?

            Hayır, AİHM’ye başvurmuş olmak yerel mahkeme kararlarına uymak zorunda olmadığınız anlamına gelmez. AİHM başvurularının askıya alma gibi bir etkisi yoktur. AİHM’ye başvurmuş olsanız bile , ulusal mahkemelerin hakkınızda vermiş olduğu nihai kararlara uymak zorundasınız.

            • Avukat tutmak zorunda mıyım? Temsilci / Avukat tutma zorunlu mu?

            Evet. İçtüzüğün 36. maddesinin 2. ve 4. paragrafları uyarınca, prosedürün bu aşamasında, Mahkeme tarafından aksi kararlaştırılmadığı sürece, başvurucunun Mahkeme önünde bir “avukat” tarafından temsil edilmesi gerekmektedir.

            Çekişmesiz yargılama aşamasında, kendi kendinizi temsil etme talebinde bulunabilirsiniz. Bu talebin gerekçeli olarak, yazılı yapılması ve mahkeme tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.

            Çekişmeli yargılama aşamasında İçtüzüğün 34. maddesinin 3. paragrafı uyarınca, başvurucuların ya da avukat / temsilcilerinin bütün yazışmaları kural olarak Mahkeme’nin resmi dillerinden birisinde, yani İngilizce ya da Fransızca olarak yapması gerekiyor.

            • AİHM avukat bulmama yardımcı olabilir mi?

            Hayır, AİHM size avukat bulma konusunda yardım etmez. Bulunduğunuz şehirdeki Baro’yla irtibata geçmeniz ve eğer avukat tutmaya yetecek kadar gelir ve birikiminiz yoksa fakirlik belgesi alarak adli yardım talebinde bulunmanız gerekmektedir.

            • Başvuru formunun nasıl doldurulacağını bilmiyorum. AİHM başvuru formunun doldurulması ile ilgili olarak bana yardım edebilir mi?

            Hayır, AİHM başvuru formunun doldurulması için size yardım edemez. Mahkeme, görmekte olduğu davaların tüm aşamalarında tarafsızlığını korumak zorundadır. Bu nedenle sadece, internet sitesi üzerinden her başvurucu için yararlı olabilecek bilgilendirme ve yol gösterme amaçlı dokümanlar yayınlanmaktadır.

            • Avukat ücreti ödeyemeyecek durumda olanlara avukat tayin ediliyor mu?

            Evet ama çok istisnai durumlarda. Adli yardım talebinizi ancak davanız ilk incelemede kabul edilebilir bulunarak cevap vermesi için  Hükümete tebligat yapıldıktan sonra talep edebilirsiniz. Talepte bulunan herkese avukat bulunmadığını dikkate alarak bulunduğunuz şehir barosuna başvurmanız halinde daha kesin sonuç alırsınız.

            • Strazburg’a giderek davayı kendim açsam, konuşup derdimi anlatsam olur mu?

            Hayır, davayı bizzat mahkemeye giderek açmanızın size hiçbir faydası olmaz. AİHM’de yazılı usul uygulandığı için derdinizi anlatacak muhatap bulamazsınız. Boş yere vakit ve nakit kaybı olur.

            • Açacağım davanın hukuki dayanağı hakkında AİHM bana yardımcı olur mu?

            Davanızın yasal dayanağı veya dava açmak için uygulanması gereken prosedürle ilgili olarak AİHM hiç kimseye  hukuki  tavsiyede  bulunmaz.  AİHM’de açılacak davalarla  ilgili  her  türlü  husus gayet detaylı  bir  şekilde  internet  sitesi üzerinden yayınlanan  bilgi  dokümanlarında  izah  edilmektedir.  Dava açarsam kazanır mıyım gibi sorularınıza cevap almak için AİHM davalarında uzmanlaşmış bir Türk avukattan yardım almanız yerinde olur.

            • AİHM hükümetin idari tasarrufları ile ilgili bir karar verebilir mi?

            Hayır. AİHM mağduriyetinizi gidermek için, şikayette bulunduğunuz ülke aleyhinde  işlem  yapmaya yetkili değildir.  Sadece hayati bir tehlike söz konusu ise davayı esastan incelemeye başlamadan önce ilgili hükümetten   bazı  tedbirlerin  alınmasını ve başvurucunun can güvenliğinin sağlanmasını isteyebilir.

            • Benim davama benzer davalarla ilgili daha önce karar verilmiş olabilir mi?

            AİHM içtihatları  internet  sitesi üzerinden  yayınlanmaktadır.  Sizin  davanıza  benzer  davaların görülüp görülmediğini ve ne yönde kararlar verildiğini internet üzerinden araştırabilirsiniz. (http://hudoc.echr.coe.int/)

            • Başvurum ne aşamada? Başvurumla ilgili nasıl bilgi alabilirim?

            Belirli koşullarda, AİHM’nin Yargılama Süreci arama motoru (SOP), taraflara bir başvurunun hangi aşamada olduğunu gösterir:

            • Başvurucunun kimliği gizli tutulmuyorsa
            • Başvuru bir hukuki birime tevdi edilmişse
            • Derdest ise veya son iki yıl içinde karara bağlanmışsa

            Şayet başvurunuz yukarıda belirtilmiş olan kriterlere uymuyorsa, “Bu başvuruya ilişkin bilgi verilememektedir” ibaresi çıkacaktır. Başvuru hakkındaki bilgiler ancak süreçte bir değişiklik olduktan iki ay sonra güncellenmektedir.


            Avukat Devrim Bozkurt

            Kozyatağı – Kadıköy / İstanbul



            Yazar: Avukat Devrim Bozkurt
            Avukat Devrim Bozkurt 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 2000 yılından bu yana İstanbul Barosuna 23961 sicil numarası ile kayıtlı serbest avukat olarak çalışmaktadır. Avukatlık mesleğine kendisine ait DB Hukuk Bürosunda gerçek ve tüzel kişilere yasal danışmanlık ve dava takibi gibi hukuk hizmetleri vererek devam etmektedir.