Tam Yargı Davası – İdareye Açılan Tazminat Davası

İdare kurumlarının yaptığı eylem sonucunda her hangi bir kişinin uğradığı zararı gidermek için, zarar gören şahıs tarafından açılan yargı davasına tam yargı davası denilmektedir. Bu tarz davalar maddi manevi tazminat davaları içerisinde yer almaktadır. Bu yüzden idareye karşı açılan tazminat davası özel hukuktaki tazminat davalarına benzemektedir. Ayrıca tam yargı davaları iptal davalarıyla birlikte açılacağı gibi, iptal davaları sonlandıktan sonra bağımsız olarak devam etmektedir.

Tam yargı davalarında görevli mahkemeleri, idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay olmaktadır. Bu doğrultuda vergi ve irada mahkemeleri ilk derece mahkeme konumunda yer almaktayken, istinaf ve temyiz yoluyla Bölge İdare Mahkemeler ve Danıştay görev almaktadır. Ayrıca görev uyuşmazlıkları ve görevsizlik durumları da Danıştay tarafından karara bağlanmaktadır.

Tam Yargı Davasının Çeşitleri Nelerdir?

İdare hukukuna göre tam yargı davaları, idarenin, kişinin mallarına parasal anlamda verdiği zararın giderilmesi için açılmaktadır. Kendi içerisinde tam yargı davaları dört farklı çeşit olarak incelenmektedir. Bunlar; Tazminat Davası Niteliğinde, İstirdat Davası Niteliğinde, Vergi Davası Niteliğinde ve İdari Sözleşmelerden Doğan Tam Yargı Davaları olmaktadır.

Tazminat davası niteliğinde olan tam yargı davaları, idarelerin kişilere verdiği parasal anlamda ölçülebilir maddi zararın giderilmesi için yapılmaktadır. Bu tarz davalara örnek olarak iş kazalarını gösterilebilir.

İstirdat davası niteliğinde tam yargı davaları, idareye verilen malların geri alınması için açılmaktadır. Hukuka uymayan şekilde idarenin kişinin elinden aldığı malları geri almak için açılıp işlenen davalardır. Bu duruma örnek vergi dairelerine karşı açılan tam yargı davaları örnek gösterilebilir. Kişinin elinden alınan fazla verginin geri iadesi için görülmektedir.

Vergi davası niteliğinde tam yargı davaları, vergi ödemek yükümlülüğünün kişinin, vergi mahkemelerinin baktığı özel alanlarla ilgili açtığı davalardır. Ödenmesi gerektiği tebliğ edilmiş verginin iptali için açılan vergiler bu konu içerisinde incelenmektedir.

İdari sözleşmeden doğan tam yargı davaları ise, idare ile kişi arasında yapılan sözleşmede çıkan uyuşmazlıkların giderilmesi için açılan davalar arasında yer almaktadır. Bu dava türlerinde sözleşme niteliğinden çok idari işlemin yasalara uygun olup olmadığı esas kabul edilmektedir.

Tam Yargı Davalarında İdarenin Hukuki Açıdan Sorumlulukları Nelerdir?

İdarenin hukuki açıdan tam yargı davalarında iki adet genel sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluklar, özel hukuki ilkeler doğrultusunda ve idare hukuki ilkeleri olmaktadır. İdarenin özel hukuki ilkelerinde ki sorumluluklarını yerine getirmemesi durumda sorumluluğunu yerine getirmemiş olmaktadır. Bu tarz davalar özel hukuk alanında sürdürülmektedir. Eğer özel hukuk alanında incelenecek bir dava durumu oluşursa, tam yargı davasının açılma durumu ortadan kalkar.

İdare hukuku ilkelerinde yapılmış sözleşmeler kapsamında yapılan her türlü işlemler kamu hukuku sorumluluğuna girmektedir. Kamu hukuku sorumluluğunda ki konularda tam yargı davalarını içeren konular oluşmaktadır. Bunlarda kendi içerisinde iki temel grupta incelenmektedir. Birincisi hizmet kusuru nedeniyle sahip olunan tazmin sorumluluğu ve kusursuzluk ilkelerinin gereği sahip olunan tazmin sorumluluğudur. Bu iki durumda ki sorumluluklarını yerine getirmiş İdare’ye tam yargı sistemine göre dava açılmamaktadır.

İş kazası gibi sağlık konularında idareye tazminat davası açılması için, hukuktaki asıl şart, kusurun idare tarafından oluştuğunun kanıtı olmaktadır. Bu tarz davalarda çoğu kişi delillerin yeterli toplanmamasından kaynaklı açtıkları davalarda beklediklerini alamamaktadır.

Tam Yargı Davalarına Konu Olabilecek Maddi Manevi Zarar Konuları Nelerdir?

Hastanede tedavi gören birine yapılan yanlış müdahale hastanın tam yargı davasını açması için yeterli bir sebeptir. Hastane koşullarında tedavi gören kişinin sağlını koruma sorumluluğu idarenin yükümlülüğündedir. Ayrıca iş kazaları tam yargı davalarının konusu olmaktadır. Bir işletmenin idaresinin görev ve sorumluluklarında çalışanlarının sağlığını koruma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu konular dışında tam yargı davalarının konuları kapsamında, hukuki açıdan idarelerin yaptıkları her türlü usulsüzlükler sonucu kişilerin zarar görmesini kapsamaktadır. Bunun örneklerinden biri kaçak elektrik kullanan bir işletmenin çalışanlarının sağlığını koruyamaması gösterilmektedir.